DÜNYA VARMIŞ: Kasım 2015

Bir tur acentasıyla Budapeşte, Prag ve Viyana'yı kapsayan bir tur aldık eşimle. Yaptım koca bir valiz düştük yollara :) Son durağımız Budapeşte'ydi ama ben yazmaya buradan başladım ;)

Budapeşte Macaristan'ın başkenti.

Tuna nehri boyunca kurulu iki bölgeden oluşuyor. Tuna nehri şehri 2 ye ayırıyor.

Dağlık ve tepeleri olan ve önemli tarihi binaların olduğu taraf "Buda", düzlük ve günümüzde daha canlı olan bölüm "Peşte".

Tuna Nehri'ne Macarlar "Duna" diyor, İngilizce ise "Danube" olarak geçiyor. Rengi öyle mavi filan değil. Bulanık bir kahverengi gibi. Macarlar sadece aşık olanların mavi gördüğünü söylermiş :) Ben valla kahverengi gördüm :)

Neyse biz gezimizde genellikle Peşte tarafında gezdik.

Tuna Nehri

Macarlar Orta Asya'dan göç etmiş bir topluluk. Avrupa'ya göç ettiktten sonra Hristiyanlığı benimsemişler ve yerleşik hayata geçmişler.Ama bu dönem çok sancılı gerçekleşmiş rehberimizin anlattığına göre.

Macaristan'ın İngilizcesi "HUNGARY" . Hunlardan gelen bir topluluk olduğu için Hungary deniyor diye duydum ;)

Macaristan uzun dönem Avusturya - Macaristan devleti olarak Habsburg Hanedanlığı tarafından yönetilmişler.

Macaristan'ın bir bölümü de Kanuni Sultan Süleyman zamanında Mohaç Meydan Savaşı ile Osmanlı topraklarına katılmış. 150 yıl Osmanlı egemenliğinde kalan Macaristan, Karlofça anlaşması ile Osmanlı'dan ayrılmış.

Budapeşte'de termal su kaynakları mevcut ve bu kaynaklar ülkeye oldukça turist çekiyor. Ama biz zaman kısıtlı olmasından dolayı herhangi bir termale gidemedik.

PARA BİRİMİ:
Para birimi "Forint". Avrupa Birliğ üyesi olmasına rağmen euroya geçmemiş. Ama birçok yerde euro da alıyorlar. Ama kurları düşük hesaplıyorlar. TL ye çevirmesi kolay. Paradan 2 sıfır atınca yaklaşık TL ye eşit oluyor. Şehir merkezi oldukça pahalı. Ben gitmeden önce ucuz bir şehir diye okumuştum. Ama gidince o kadar da ucuz olmadığını gördüm. Özellikle merkezi yerleri daha pahalı. Merkezden uzaklaştıkça biraz daha ucuzluyor.

YEMEK:
Özel bir mutfakları yok. Genelde et yemekleri var. Meşhur yemeği Gulaş Çorbası. Etli patatesli çorba gibi. Ben listeme aldığım halde yiyemedim malesef. Çünkü bizim gittiğimiz tüm restoranlarda domuz etiyle yapılmıştı. Dana etiyle yapan yer bulamadığımız için yemedik. Zamanımızda kısıtlıydı. Çok fazla araştırma imkanımız olmadı.

BUDAPEŞTE İÇİ ULAŞIM:

Ulaşım oldukça kolay. Küçük bir şehir olmasına karşı ulaşım imkanı oldukça fazla.

Metro, tramvay, otobüs mevcut. Bilet alıp her türlü taşıt için kullanabiliyorsunuz. Yanlız her duraktan bilet edinme imkanı yok. Çünkü bilet satan makinaları daha yoğun olan duraklara koymuşlar. Biz bilet almak için oldukça yol yürümüştük. Bir metro durağından bilet bulup, günlük bilet almıştık. Bilet tek seferlik kullanım, günlük, aylık kullanım gibi seçenekleri mevcut. Tek seferlik bileti aldığınızda bir kez makinadan okutmak yeterli. Girişte herhangi bir bilet kontrol yada turnike tarzı bi kontrol yok. Ancak araç içinde kontrol olabiliyor ve biletsiz yakalanırsanız cezası var diye duyduk. Ama asıl ceza toplum içinde küçük düşme şeklinde oluyormuş. Ama biz herhangi bir kontrol görmedik ve yaşamadık.

Günlük Bilet:

GEZİLECEK YERLER:

BUDAPEŞTE PARLEMENTO BİNASI

Budapeşte Parlemento Binası gündüz gözüyle ;)

Gece yan cepheden Parlemento Binası...,

FISHERMAN'S BASTION (BALIKÇI TABYASI):

Benim Budapeşte'de ne beğendiğim yerlerden biri diyebilirim. İçinde Balıkçı Tabyası ve Matyas Kilisesi var. Buraya neden Balıkçılar Tabyası diyorlar bilmiyorum. Ama inanılmaz güzel bir seyir tepesi var. Budapeşte ayaklarınızın altında. Ayrıca vebadan kurtulmalarınin anısına dikilmiş bir heykelde var. Veba anıtının farklı bir heykeli aynı zamanda Viyana'da da var.

MATHİAS KİLİSESİ:

ilk olarak 1015 yılında yapılmış sonrasında defalarca restore edilip yenilenmiş. Budapeşte'nin ilk kilisesi olduğu söyleniyor.

Buranın Osmanlı himayesine girmes,iyle , kilise, camiye çevrilip içinde bir takım değişiklikler yapılmış. İslami motif ve süslemeler yapılmış ve ibadete açılmış.

1686 da Buda Osmanlıdan ayrılınca burası tekrar kiliseye çevrilmiş ve islami motifler kaldırılmış.

ZİNCİRLİ KÖPRÜ (ASLANLI KÖPRÜ):

Budapeştenin sembolü niteliğindeki köprüdür. Genellikle tablolarda, resimlerde, puzzlarda sıkça karşılaşırız bu köprünün resmiyle. New York'taki Broklyn Köprüsünü andırır.

Macar halkı ise bu güzel köprüye "Lanchid"der.Köprü 1849 yılında açılmıştır. Ama 2. dünya savaşı sırasında ciddi zarar görmüş ve 1949 yılında aslına uygun tekrar yapılmıştır. Köprünün 4 ayağı üstünde oturan aslan heykelleri vardır. Bu köprünün ilginçte bir hikayesi vardır. Hikayeye göre ; bu köprü yapıldığı zaman aslanları yapan heykeltraş eserine o kadar çok güveniyormuş ki, bir kusur dahi bulunursa kendisini köprüden atacağını söylemiş. Köprüyü inceleyen kimse bir hata bulamamış. Ama küçük bir çocuk çıkmış ve "köprü üzerindeki aslanların dili yok" demiş. Köprünün aslan heykellerini yapan heykeltraşı utancından köprüden atlayarak intihar etmiş. Ama tur rehberimiz bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.

ELİZABETH KÖPRÜSÜ:

Köprüye ünlü Macar Kraliçesi Elizabeth'in ismi verilmiş. Budapeşte'nin ünlü köprülerinden bir tanesi. 2. Dünya savaşında yıkılmış ama sonrasında aslına uygun olarak tekrar yapılmış.

ÖZGÜRLÜK KÖPRÜSÜ (LİBERTY BRİDGE):

YAHUDİ ANITI AYAKKABI HEYKELLERİ (SHOES ON THE DANUBE):
Budapeşte Parlemento binası önünde Tuna nehri kenarında bulunan bu ayakkabı heykelleri, 2. Dünya savaşı sırasında, Nazi Almanyası döneminde yaşanan acı günlerin bir izi niteliğinde. O dönemde öldürülen Yahudilerin ayakkabıları birebir kalıp alınarak demirden yapılıp. buraya konularak bir anıt oluşturulmuş. Ayakkabıların yanlarında çiçekler ve yakılmış mumlar var.

KAHRAMANLAR MEYDANI :

Macarların buraya gelip yerleşmelerinin 1000. yılı anısına 1896 yılında yapmaya başladıkları bu meydan, 1929 yılında tamamlanmıştır. Macarların ünlü kahramanları için yapılmış b,ir meydandır. Genelde tüm kutlamalar ve törenler burada yapılıyor.

GÜZEL SANATLAR MÜZESİ:

Kahramanlar Meydanının tam karşısında yer alır. Macaristanın en büyük müzelerinden biri. Biz içeri girmedik vaktimiz azdı ama vakti geniş olan arkadaşlar gezebilir ;)

BUDA KALESİ:

Buda Kalesi tüm ihtişamıyla Peşte bölgesinden görüşebiliyor. Özellikle gece ışıklandırması bir muhteşem. Buda Kalesi bölgesinde Tarih Müzesi, Ulusal Galeri ve Milli Kütüphane yer alıyor.

GELLERT TEPESİ VE ÖZGÜRLÜK HEYKELİ:

Budapeşte'nin eşsiz manzarasını izleyebileceğiniz ve harika resimler çekebileceğiniz bir seyir tepesi. Benim Balıkçı Tabyasından sonra en çok büyülendiğim nokta diyebilirim.Hayran kaldık.

Biz tur otobüsüyle gece yukarı çıktık. Ama kendi ulaşmak isteyenler için otobüsle çıkmalarını tavsiye ederim. Pek yürünebilecek bir mesafede değil çünkü. Dönüşte yokuş aşağı sallanabilirsiniz ama çıkış için oldukça sportif olmak lazım. ;) Burada ayrıca "Özgürlük Heykeli" de mevcut.

Özgürlük Heykeli:

BUDAPEŞTE ATATÜRK SOKAĞI:

DÖNMEDOLAP:

Birçok ünlü şehirde olduğu gibi Budapeşte'de de bir dönem dolapla karşılaşmak bizi çok mutlu etti. Daha önce Londra'daki meşhur Golden Eye'a da binmeye niyetlenmiş ama uzzzzuuuuuunnnn kuyruğu görünce o kadar beklemek istememiştik ve binmemiştik. Bu sefer sırada olmayınca hemen bindik. Çok ama çok eğlenceliydi. Başta biraz korktum ama sonra acayip keyifliydi.

Ayrıca para bozdurmak isteyenler için gişede euro bozyorlar hemde 3 TL'den. Change office ler bile 2,80 civarında bozarken, 3 TL den euroda bozdurmak çok iyi oldu ;)

Dönmedolapta biz :) Ay çoook yükseeekkkk. Bakamıyorum aşağıya :)

GECE BUDAPEŞTE :
Christmas'ında yaklaşmasıyla birlikte özellikle meşhur Vaci Caddesi ve etrafında büyük bir pazar kurulmuş ve ayrıca çok güzelde ışıklandırılmış. Buralardan alışveriş yapabilir ve yemek yiyebilirsiniz. Ama yemek çeşitlerinin çoğu domuz etinden yapılmış. Tercih edenler için alternatif yemek mekanı olabilir.
Ayrıca denemek isteyenler için sıcak şarap bu pazarda çok yaygın.

HEDİYE:
Merkezde hediyelik eşya dükkanları var. Merkeze yakın birde hediyelik eşya pazarı vardı. Oradan biblolar, süs eşyaları, magnetler alınabilir. Ama özellikle yöresel hediye olarak paprika alınabilir. Paprika toz biber.